Dün öğle saatlerinde Balıkesir'in Havran ilçesine bağlı, Kalabak mevkiinde orman yangını başladı. Apartmanın terasından olanları izlemek, bir an önce yangının kontrol altına alınabilmesi için dua etmek ve gelişmeleri netten takip etmekten başka elimden gelen bir şey yoktu. Gün boyunca esen ve yangını kontrol altına almayı zorlaştıran poyrazın da etkisi ile Fıstık çamı ve Kara Çam ormanı, üzüm bağları, köylülere ait sebze meyve bahçeleri ve zeytinlik arazi olmak üzere alevler 200 hektarlık alanda etkili olmuş.
Orman yangını, rüzgar nedeniyle kontrol altına alınamayınca Kalabak ve Tepeoba köyleri boşaltıldı. Yangından bir çok orman hayvanı etkilenmiş, kimi alevlere yenik düşmüş. En çok da yangından kaçamayan kaplumbağalar telef olmuş. Dualarım, endişelerim yangının ortasında kalan cümle hayvant içindi.
Gün boyu etrafta itfaiye sirenleri, helikopter sesleri yankılandı durdu. Göğe yükselen dumanı izledim. Gece olup da hava kararınca dumana yansıyan alevlarin kızılı daha da belli oldu. Havadan söndürme çalışmaları durmuş, karadan söndürme çabaları halen devam ediyordu. İtfaiyenin o yanıp sönen kırmızı ışıkları kırmızı ateş böcekleri misali bir o yanda bir bu yanda kıpraşıyordu.
Üstteki fotoyu evimin terasından çektim. Görüntüyü iki farklı açıdan alıp daha geniş bir alanı görüntülemek istedim. Ön taraf daha soluk görünüyor. Dumana karşı baktığımda ortalıkta sarımsı bir aydınlık hakimdi. Oysa doman olmayan taraf daha canlı.
Duman kocaman bir bulut misali Edremit'e doğru ilerliyor. Sanırım Edremit is altında kalmış olabilir.
Bu postamı akşam yazmayı planlıyordum ancak Pc'nin başına oturunca bir yorgunluk, bir ağırlık, bir baş ağrısı ki bir türlü yazamadım. Sabah saatlerinde ilk işim terasa çıkıp karşı ki dağlara bakmak oldu. Neyse her şey sona ermiş, ama hala o is kokusu burnuma geliyordu.
Havran protokolünün koordineli çalışmaları, askerlerin ve çevre illerin de desteği ile neyse ki can ve mal kaybı olmadan facia atlatıldı. Olan Ormana ve hayvancıklara oldu. Eğer sorumsuzluk sebebi ile bu yangın başlamışsa failinin bulunup gerekli cezayı alması tek umudum..
Kalın sağlıcakla Canlar..
.
geriye yemyesil ormanlardan simsiyah bir ortu kalacak :( Sebep ne olursa olsun oralara bakmak cok aci sonra :(
YanıtlaSilEger rantsa sebebi lanet olsun! dikkatsizlikse ama bu kadari da olur mu? Olmamali olmasin!
Çok üzüldüm benimde Küçükkuyu'da evim var,sürekli buradaki doğa bozulmasın diye dua ederdim gerçekten çok üzüldüm.
YanıtlaSilNe diyeyim arkadaşlar, içim sızladı resmen.. Sadece burada değil, her orman yangını haberinde aynı hissediyorum.. Üzülüyorum..
YanıtlaSilÜzülüyoruz ama işte tekrar hemen ağaçlandırsalar korumaya alsalar ne kadar güzel olur :(
YanıtlaSilYeter artık yaşadığımız üzücü olaylar,hergün yeni bir haberle uyanıyoruz.bitsin artık....bu arada bloğunu yeni keşfettim takipteyim artık. bende beklerim.bir yazın dikatimi çekti bağlantı açıklığı bende uyguladım ama sonundaki bitti yazısını göremedim sadece ve hala oldumu olmadımı bilmiyorum.yardımcı olursan sevinirim..sevgiler:)
YanıtlaSilcinaragacinda.blogspot.com
çok üzücü çok.Kolay mı bir ağacın yetişmesi:(
YanıtlaSiliçim cız etti inan. Yazık, hepimizin ciğerleri ormanlar. Yıllar önce bergamada, kozak yaylasında çıkan yangında böyle etkilenmiştim ben de. Söndürülmesi bir-kaç gün sürmüştü, neyse ki kısa zamanda söndürmüşler havrandaki yangını. Yerine konması çok uzun yıllar alacak çok. Tabiiki konulabilirse...
YanıtlaSilOrman yangınları tam bir felaket:(
YanıtlaSilyaaaa......
YanıtlaSil